Türkiye pilates topu mudur ?
Haydaaa…. Şimdi diyeceksiniz ki; Sn. Uzun buda nereden çıktı şimdi? Şimdiye kadar voleybol , basketbol ve futbol topunu biliyoruz. Türkiye ve pilates topu arasında ki ilişkiyi merak edeceksiniz. Türkiye’nin Avrupa birliği ile imzalamış olduğu anlaşma; Avrupa Birliğinin Türkiye üzerine bir açık yaptırımıdır. Mülteci ve sığınmacı krizinden rahatsız olan Avrupa topluluğu; bu konuda ülkemizi baskı yoluyla engellemeye zorlamıştır. Mülteci ve sığınmacı yükünü Türkiye üzerine atarak anlaşma yoluyla resmi hukuksal bir formata dönüştürmüştür. Bu anlaşmayı imzalarken; AB ülkelerine vizesiz giriş hakkını maça kozu olarak masaya yatırmıştır.
Aslında üzerinde şerbet, altında zehir olan bir tepsiyi; masada bize servis etmişlerdir. Binlerce; cinsini , düşünceni ve fikrini bilmediğimiz insanı takas mantığıyla ülkemize tekrar yasal bir zemin üzerinde sokacaklardır. Yani onlar bize 100 terörist gönderirse bizde onların teyit edeceği 100 sığınmacıyı resmi olarak göndereceğiz öyle mi? Heyhat (!) AB ülkelerinde ki sıkıntılı isimler, ülkemize sözde yasal bir zeminde kolayca girmiş olacaklar. Hepimizin bildiği ve gördüğü şeyleri saklamanın ve particilik yapmanın bir anlamı yoktur. Mesele ülke meselesidir. Savunma meselesidir. Güvenlik meselesidir. Barış ve istikrar meselesidir. Türk halkının güven ve huzur içerisinde yaşamasıdır. Yardımlaşma ve dayanışma yapalım ,diye; binlerce PKK, PYD, YPG, DAEŞ terör mensubu insanı ülkemize soktuk. Bedelini ülkemizin genelinde verdiğimiz şehitlerle ödüyoruz. Türkiye’nin en önemli yerlerinde dehşet verici patlamalar vuku buluyor.
Ülkemizde hendekciler , eşekçiler hainler , mayıncılar ,bombacılar ve teröristler çoğalmıştır. Ülkemizin içerisinde çok ağır silahlar vardır. Bu silahlar bu ülkeye nasıl giriş yapıyor bilemiyorum. Bana göre ülkemiz, Suriye ve Irak’tan daha kötü bir haldedir. Resmen terör saldırıları nedeniyle bildiri yayınlar duruma geldik. Esad rejimine karşı geliyoruz ama binlerce Esad taraftarlarını ülkemizde besliyoruz. PYD’ye terör örgütü diyoruz ama binlerce PYD mensubunu kamplarda besliyoruz. İnadına sığınmacılara kapılarımız açık diyoruz. Bu yazıyı kaleme alırken yine bana püsküren bazı fanatik ve önünü göremeyen dostlar olabilir. Bakınız, Çanakkale Destanı, kurtuluş mücadelesi hepimizin bildiği, yazdığı, çizdiği onurlu ve şerefli bir mücadeledir. Her ırk ve millet vatanını savunmak, korumak ve sevmek zorundadır. Bu dini bir görevdir. Her müslümanın imanındandır. Bu görev bizler için kurtuluş savaşında neyse; Araplar içinde aynı olmalıdır. Kaçmak bir çözüm değildir. Ülkelerinde mücadele vermek zorundadırlar. Ülkelerini terk etmek zorunda değildirler. Kurtuluş savaşında bizlere sırtlarını dönen bazı Araplar; kendi dostlarıyla savaşan duruma gelmiştir. Tarih onlar için tekerrür etmiştir. Güvenin, huzurun , ekmeğin , suyun, aşın ne anlama geldiğini yeni anladılar. Bir Zamanlar refah ve bolluk içerisinde yaşarken; bizler sefalet içerisinde onurla mücadele verdik ve ağır bedeller ödedik. Arap milleti hiçbir zaman bu bedelleri ödemedi. Ülkelerini terk edenler için bu ülke; bir bakım ve onarımhane değildir.
Bu ülke, yol geçen hanı hiç değildir. Şayet yardım edilecekse, ülkelerinin içerisinde yardım elimizi uzatmalıyız. Dünyanın başkenti konumunda olan İstanbul içerisinde güvenlik nedeniyle halk maalesef cadde ve sokaklara çıkamaz bir duruma gelmiştir. Halkın, yabancılara karşı tutumu negatif yönde artmaktadır. Türkiye`mizin, terör ve AB ülkelerinin bir pilates topu haline dönmesini asla istemiyoruz. Bu oyuna artık hep birlikte dur demeliyiz. Yıllardır aynı şehirde ilçede, beldede ve köyde bildiğimiz ve tanıdığımız eş, dost ve akrabaları fişlemek ve itham etmek yerine ülkenin dış politikada güvenliği ve istikrarına yönelik ciddi atılımlar yapılmalıdır. Şayet bu ülkede suçlu varsa yargıya teslim edilmelidir. Halkı ,polisi ve askeri demoralize etmenin bir anlamı yoktur. Polis teşkilatı içerisinde ciddi sıkıntıların olduğunu çok iyi biliyorum.
Bu ülkede fişlemeler; dönem dönem hep oldu. Bir dönem sağcılar, bir dönem solcular, bir dönem irticacılar, bu dönem fetöcular. Yani kısacası araştırmalar ve sondajlar bitmeyecektir. Acının ödülü deneyimlerdir. Bu deneyimlere milletimiz ve ülkemiz daha çok gebe kalacak gibi görünüyor. Parti taraftarlığını; ülke taraftarlığı önüne aldığınız an olay orada bitiyor. Değerler ve kurallar üzerinden değil kişiler üzerinden yürüyen bir ülkeyiz. Karganın eştiği çukura kardeşimizi gömecek kadar değişe biliyoruz. Tıpkı gece ve gündüzün değiştiği gibi değişiyor, Güneşin batışı gibi kızıllaşıyoruz. Kısacası gökyüzü gibi acık, berrak ve aydınlık olamıyoruz. Patlamaya hazır bomba gibiyiz. Bezen sel gibi bulanık akıyoruz. Bazen gökkuşağına benziyoruz. Ne hikmetse bir ay ve güneş olmayı beceremiyoruz.
Yusuf UZUN
Ekonomist-Dış Ticaret Uzmanı
DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Yusuf Uzun; Türkiye Yol Geçen Hanı Değildir
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Uyarı! Suç teşkil eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Haberler
-
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun’dan Türk Milletine Kararlılık Mesajı
-
Ömer Halisdemir Bisiklet Turu’nda Bu Yıl Gazze’nin Sesi Duyulacak
-
Arnavutköy’de Berber Ve Kuaförlere Hijyen Denetimi
-
Arnavutköy’de yaz bir başka güzel
-
ARNAVUTKÖY’DE MUHTEŞEM SÜNNET ŞÖLENİ
-
KABOTAJ BAYRAMI KUTLAMALARI YOĞUN İLGİ GÖRDÜ
-
DELİKLİKAYA’YA YENİ MEYDAN ÇOK YAKIŞTI
-
ARNAVUTKÖY’DE VATANDAŞA HIZLI ÇÖZÜM: MOBİL İLETİŞİM ARACI
-
ARNAVUTKÖY’DE SOKAK HAYVANLARINA YENİ MODERN TESİS
-
ARNAVUTKÖY’DE GERİ DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ
-
ABİM’DEN İSTİHDAMA BÜYÜK DESTEK
-
ARNAVUTKÖY BELEDİYESİ’NDEN COŞKULU BAYRAM ŞENLİĞİ