Ana Sayfa ARNAVUTKÖY, MANŞET 17 Kasım 2016

Tüm Tokatlı İşadamlarımızın Dikkatine Men Dakka Dukka

Birileri size karşı ince ayar veriyorsa, sizde onlara kalın ayar veriniz.
Eğer iş yaptığınız memleketinizde başarı elde edemediyseniz, orada size sahip çıkmayan yöneticiler ve halktır. Neden sahip çıkılmadığını ise, herkes oturup kendine bir bakıversin. Ya iletişim bilginiz yoktur, ya kurumsal kimliğiniz yoktur yada cehaletin içinde cahilce yöntemlerle; herkesi kendinizden kaçırıyorsunuz demektir.
Doğduğu yerde yaşama tutunamayan birçok insan, acı gurbetin yolunu tuttu. Birçok insanımız büyük şehirlerde hayata tutunmak için nice çile, ızdırap, gözyaşı, sıla hasreti çekerek tırnaklarıyla kazıyarak kendi çabalarıyla kapitalist düzen içerinde bir yerlere gelmenin mücadelesini verdiler. Zır cahiller ile iyiler arasındaki savaşı her zaman nitelikli ve kaliteli insanlar kazanmıştır. Zır cahiller ve kendilerini mükemmel gören sağlam gören engelliler bir yerlerini yırtarcasına ahmakça dalaverelere başvursa da her daim dibe çakılırlar. Kendi yanlışlarından dolayı al-aşağı edildiklerini asla kabul etmeseler de ne yazar ki?
Onurlu insanlar ile kendilerini esastan adam sanan zavallılar arasındaki mücadele hep olmuştur. Delikanlı insanlar, unutulmaz anılar ve hatıralarla dolu büyük bir hayat savaşının inanılmaz emsalini sergiler. Bir yanda yükselirken diğer tarafta kendi öz doğduğu toprağına bir şeyler ekmenin hayalini kurarlar. Bu hayallerini ve ideallerini gerçeğe dönüştürme evresinde önlerinde setler ve aşılmaz taş duvarlar çıkar. Kendi memleketine hizmet ve yatırım yapmak isteyen yiğit ve cesur insanların onur, şeref, hak ve hukuklarını ayaklar altına alanlar yada almak isteyenler olur. İyiliklerden anlamayan ve sürekli kirli dünyalarında yaşayan sefiller, bu İzzet ve şeref sahibi olan insanları zelil hale sokarak iş yapmak gayretine düşerler. Birçokları iş adamlarının mülk ve servetlerinin muhasebeciliğine soyunurlar. İş adamlarına hesap sormaya başladılar. Kendilerini sultan, paşa, ağa adam, ilim sahibi gören zübükler ve ilkokul mezunu sahte basıncılar ve ellerine bir mikrofon alan şeref yoksunları; iş adamlarını soymak için, kumpas, iftira, şantaj yaparak yollarını bulmanın hesabını yaptılar. Eee ahlak yoksunu ve namuslu gözüken namussuzlardan ne beklenir? Bu dallamalar her fırsatta şahsiyetli yatırımcıların aleyhinde fitne, dedikodu, gıybet ederek karalama yaptılar. Yada ayakçılarına bunu öğüt ettiler. Bu tipler kendilerini Tokat’ın dağlarının yüksek olmasından esinlenerek büyük olduklarını zannettiler. Bunlar cehaletlerinden dolayı ne kadar küçük ve dar beyinli olduklarını kavrayamadılar. Utanmadan ve sıkılmadan her türlü iftirayı ve karalamayı iş adamlarına attılar. Biz bunlarla daha düne kadar birlikte yemek yedik, top oynadık, hayvan otlattık, aynı tarlada çalıştık gibi sözler sarf ederek küçük görmeye başladılar. Bu zındıklar sonra, “İstanbul’a göç ettiler, zengin oldular, adam oldular ve bizleri beğenmiyorlar’’ gibi sözlerin arkasında sahte yüzlerini gösterdiler. Kısacası kıskançlık, tahammülsüzlük ve çekememezlik ruhlarına işlemiş. Tüm bu cehalete rağmen; Tokat’a yatırım yapan herkes mağdur olup büyük paralar kaybederek hayal kırıklığına uğradılar. Hiçbir yönetici ve halk bu iş adamlarına destek vermediler ve koruyamadılar. Yeni yatırımların ve istihdamın böylece olanağı kayboldu. Ve göç kaçınılmaz bir vaka olarak karşımıza çıktı. Demek ki, Tokat’ı tokatlayan İstanbul’da yaşayan iş adamları değil, orada ikamet eden yönetici ve basın yayın kuruluşlarıdır. İşlerini iyi yapanları ve ilkeli ve onurlu mücadele veren basın yayın kuruluşlarını tenzih ederim. Bu insanları itham etmek istemiyorum. Bu omurgasızlar, sürüngenler, parazitler ve fosiller; yolda kaldıklarında, kalacak yerleri olmadıklarında iş adamlarından, bürokratlardan yardım isterler. Birileri acır ve verir. Birilerinden de ret cevabı aldıklarında; şantaj ve iftira atarak yolunu bulmaya çalışan basit insanlardır. Kendine faydası olmayan Tokat’a ne faydası olur?
Şunu kafanıza not ediniz zübük zadeler ve iblisin yol arkadaşları; her hangi bir iş adamının ne servetini nede mülkünü sorgulamak sizlerin haddine değildir. Dört karakaçan eşeği bir arada tutamayan insanlar; iş adamlarına dil uzatamaz. Kendisini yönetemeyen ve yolda yürümesini bile bilmeyen kişilerin, binlerce insana iş, aş, ekmek ve istihdam kapısı sağlayan iş adamlarının aleyhinde konuşamaz. Onlar hakkında iftira atamaz. Şantaj yapamaz. Kumpas kuramaz. Dedi kodu üretemez. Yalan Haber yazamaz. Sahte deliller ortaya atamaz. Zerre kadar aklı kısa olan zındıklar, dev insanlar hakkında fikir yürütemez. Devlerin aşkı da büyüktür, hikâyesi de dillere destandır. Onlar unutulmaz birer efsanedir. Onlar cesur, yiğit ve yürekli birer mücadeleci insanlardır. Onlar korkak değildir. Onlar atılgan ve çalışkan insanlardır.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Uyarı! Suç teşkil eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

Su Akıyor İSKİ Bakıyor!

Su Akıyor İSKİ Bakıyor!

Tasarım | Enba