KA-BİL Mimarlık Mühendislik İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ve Haraççı Eski Belde Belediyesi İmar Müdürü Mustafa Karakuş ile Arnavutköy ve Arnavutköy’e yapılacak projeler üzerine bir söyleyişi gerçekleştirdik.
Arnavutköy’ün bir cazibe merkezi haline geldiğini belirten Mustafa Karakuş, “KA-BİL Mimarlık Mühendislik İnşaat Taahhüt Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi olarak 2008 yılından beri Arnavutköy’de faaliyet göstermekteyiz. 1996 yılında Arnavutköy’e geldim. 1996 – 2004 yılları arasında Haraççı belde belediyesinde imar müdürlüğü görevinde bulundum. Arnavutköy 7 belde belediyesinin birleştirilmesiyle oluştu. 504 km2 bir alana sahip ve bunun yüzde 52 53’ü orman arazisi, yüzde 30 tarım arazisi. Sazlıbosna gölü, Terkos gölü, Alibeyköy barajı İstanbul’a içme suyu temin edilen havzalar. Avrupa yakasındaki bu su kaynaklarının hepside Arnavutköy ile bağlantılı. Bu su havzaları nedeniyle Arnavutköy’ün önü fazla açılmadı. Çünkü nüfusun yoğunlaşması nedeniyle ve yapılaşma ile birlikte havzaların kirleneceği göz önüne alındı. Arnavutköy 2004 yılında büyükşehir sınırları içerisine dahil oldu ve büyükşehir Habibler yolu dediğimiz yol yapılmaya başlandı. Bu yol yapıldıktan sonra İstanbul merkezine yakınlığıyla dikkat çekmeye başladı. Ulaşımda düzenli olunca Arnavutköy’ün nüfusu hızla artmaya başladı. 3. havalimanının yapılacağı ve Yavuz Selim Köprüsü bağlantı yollarının Arnavutköy’den geçeceği açıklanınca Arnavutköy’e değer katmaya başladı. Şimdide Kanal İstanbul’un Arnavutköy’den geçeceği açıklandı. Tabi ki bu projeyle birlikte Arnavutköy daha fazla cezp etmeye başladı” dedi.
“Emlak sektörünün Arnavutköy’ün reklamı noktasında çok büyük etkisi var”
Arnavutköy’ün ön plana çıkmasında emlak sektörünün büyük önemi olduğunu vurgulayan Karakuş, “Bu 3 büyük proje dünya çapında proje. Bunların hepsi Arnavutköy sınırları içinden geçiyor. Kanal İstanbul Küçükçemece’den de geçiyor, Başakşehir’den de geçiyor ama hep Arnavutköy ön plana çıkıyor. Mesela havaalanı projesi Arnavutköy merkezden daha çok Habiblere yakın. Buradan bir vatandaş bağlantı yoluna çıkana kadar Habibler’deki vatandaş havaalanına varır. Ama yine burada Arnavutköy daha çok ön plana çıkıyor. Bunda da en büyük etkinin Arnavutköy esnafının çoğunun emlak işi ile uğraşmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Emlak sektörünün bu projeler üzerinde Arnavutköy’ün reklamı noktasında çok büyük etkisi var. Arnavutköy’deki bir emlakçı bir yeri pazarlarken ne yapıyor havaalanı, kanal İstanbul ve üçüncü köprü bağlantı yollarının bu bölgede yapıldığını anlatıyor. Yenişehir projesi de var ama o daha açıklanmadı. İçeriğini daha bilmiyoruz. Ayrıca 3 tane metro hattı projesi var. Bir tanesi havaalanı ile birlikte açılacak. Bir de hızlı tren projesi. Emlak sektörünün hareketli olmasından dolayı devamlı Arnavutköy’ün ismi geçiyor. Kanal İstanbul yapıldığı takdirde bir ada oluşacak ve Arnavutköy adanın kuzeyinde yer alacak. Ancak kanalın etrafı nasıl olacak. Bu çok önemli. Etrafında bariyer mi olacak yoksa Bebek sahili gibimi olacak, bunu bilmiyoruz. Bütün bu projelerle Arnavutköy Türkiye’nin vitrini olacak. Hadımköy’ün konumu da çok önemli. Bölge de birçok lojistik alanı mevcut. Sanayide Hadımköy’de bulunuyor” diye konuştu.
“Arnavutköy’ün yaklaşık 1 milyonluk bir şehir olacağını gösteriyor”
Projeler yapılırken bölgede bulunan doğa ve tarihi değerlerin korunması gerektiğini ifade eden Mustafa Karakuş, “Şuan ki planlara göre nüfus 260 bin. İSKİ’nin büyükşehir meclisindeki imar planları için vermiş olduğu görüşten dolayı bu kadar kota konmuş. Çünkü Sazlıbosna barajı havzası Arnavutköy’ün tamamını etkiliyor. Kanal İstanbul yapıldığı zaman bu değişecek ve Sazlıdere barajı iptal olacak. Sazlıdere barajının iptal olması demek bu bölgede havzanın kalkması demek. Havzanın kalkması demek bu bölgedeki nüfus kotasının artması demek. Arnavutköy’ün yüzde 52 53’ü orman arazisi olduğu için imara açma şansınız çok azdır. Ama yüzde 30 tarım arazisinin imara açılması kolay. Yani yüzde 30 imara açılacak demektir. Bu da Arnavutköy’ün yaklaşık 1 milyonluk bir şehir olacağını gösteriyor. Ama burada en önemli şey Arnavutköy’ü Arnavutköy yapan temiz havası, temiz doğasıdır. Bunun korunması gerekiyor. Terkos ormanı dünyada orman standartlarını sağlayan ormanlardan bir tanesidir. Doğal bitki yapısının korunması lazım. Mesela domuz deresi dediğimiz mevkii dünyada nadir rastlanan bitkileri barındırıyor. Bir ara orası sit alanıydı. Bunlar çok önemli değerlerdir. Arnavutköy tarihi açıdan da çok önemli. Bizans döneminden kalma Terkos gölünden suyu İstanbul’a taşıyan irsale hattı var. Arnavutköy’den geçiyor. Kanal İstanbul’un güzergahında mağaralar var. Sazlıbosna’da filiboz viranlığı var, Hacımaşlı’da baruthane var. Bunlar tarihi değerdir. Bu tarihi değerlerinde korunması ve turistik açıdan değerlendirilmesi lazım” şeklinde konuştu.
“Ya insanlığımızdan, değerlerimizden vazgeçeceğiz yada paradan”
Kültürümüzün ve değerlerimizin yaşatılmasının şehir yapısıyla ilgisi olduğunu vurgulayan Karakuş, “Biz şehirleşme yaparken insanı da düşünmemiz lazım, insanlıkta lazım. Biz nelerimizle övünüyoruz, elbette insani değerlerimizle övünüyoruz. Mesela komşuluk ilişkileri bizim kültürümüzde çok önemli, dinimizde çok önemli. Komşuluk kültürünün yaşatılmasının şehirleşme ile birebir ilişkisi var. Mahalle kültürümüz vardır mesela. Herkes birbirini tanır, evler bir veya iki katlıdır, nadiren üç katlıdır. Birinin hastası varsa veya birine misafir geldiyse, o hasta mahallede herkesin hastasıdır, misafir herkesin misafiridir. Herkes birbirinden haberdardır. Birisinin evine biri girdiğinde herkes bilir. Hırsızlık yapamaz, kötülük yapamaz. Şehirleşmeyi de bizim bu kültürümüzü yaşatacak şekilde yapmamız lazım. Ya insanlığımızdan, değerlerimizden vazgeçeceğiz yada paradan. Ama insanlık ve değerlerimiz çok önemli. Bizi biz yapan bunlar. Şimdi rezidanslar yapılıyor. Vatandaş aşağıda alışverişini yapıyor çıkıyor yukarı. Kimsenin kimseden haberi yok. Bunlar bize uygun değil. Alt katta birisinin cenazesi olup da üstteki komşu ondan bihaber ise orda insanlık ölmüştür. Bunlar olmadığı zaman radikal gruplar devreye giriyor ondan sonra başımıza belayı alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Mustafa Karakuş son olarak, “Projeler Arnavutköy’e ve Türkiye’ye hayırlı olsun. İnşallah Arnavutköy’ün kaynaklarından Arnavutköylüler faydalanır, Arnavutköylüler yarar görür. Ayrıca yeni başlayan Zeytin Dalı operasyonunda Allah askerimizi muzaffer eylesin, başarı versin. Onlar orda savaşırken biz rahat değiliz. Allah yardımcıları olsun” dedi.