Arnavutköy Kaymakamı Kasım Fikret Dayıoğlu ile Arnavutköy yerel basını kahvaltılı toplantı da bir araya geldi. Kaymakam Kasım Fikret Dayıoğlu yerel basının sorularına samimiyetle cevap verdi.

“Havaalanı buraya çok imkanlar getirecek”

Arnavutköy’ün gelecekte vizyon şehirlerden biri haline geleceğini belirten Arnavutköy Kaymakamı Kasım Fikret Dayıoğlu, “Arnavutköy yapılan projelerle birlikte geleceğin vizyon yerleşim yerlerinden bir tanesi. Havaalanı ve diğer projeler faaliyete başladığında buraya bir yığılma olacak. Kamuoyunda havaalanı için ormanlar çok dillendiriliyor. Doğru olan yerleri vardır yanlış olan yerleri vardır. Bir şey yapılırken doğal yapıyı bozmak zorunda kalıyorsunuz. Aldığınız bir tarlaya tabiatı bozmadan ev ya da bahçe yapamazsınız o bile doğayı bozuyor. Bunun çok iyi planlanması lazım. Buraya yapılan havaalanı buraya çok imkanlar getirecek. Yerleşim yerleri, kültür merkezleri, sosyal alanlar, eğitim merkezleri, fuar alanları, ticaret merkezleri getirecek” dedi.

“Birine gidip diğerine gitmesem ona gitti buna gitmedi olunur”

Hemşeri derneklerinin programlarına neden katılmadığını ifade eden Dayıoğlu, “Dernekler kendi hemşerileriyle bir araya geliyorlar ve kendi kültürlerini yaşatmak için program düzenliyorlar. Bu programlarda kendi hemşerileriyle eğleniyorlar, vakit geçiriyorlar. Orada sorunlar çok fazla paylaşılmıyor. Vatandaş olarak problemler aynı farklı şeyler dile getirilmiyor. Ayrıca burada şöyle bir şey var. Birçok il derneği var birde bunların ilçe dernekleri var. Hatta ve hatta mahalle köy dernekleri dahi var.  Ben buna karşıyım bunların hepsini bir çatı altına toplamak gerekiyor. Yeni bir ilçe de mahalle bazında örgütlenmeleri yaygınlaştırmak bana göre doğru bir yaklaşım değil. Her şeyden önce burada Arnavutköylü bilincini oluşturmak lazım. Yani insanların o dernek bu dernek diye bölünmesinden ziyade birleştirmekte fayda var. Derneklerin toplum yararına bir programı olsa şüphesiz orada olurum ama eğlencelere pikniklere gitmem. Ayrıca burada 150’ye yakın dernek olduğu için birine gidip diğerine gitmesem ona gitti buna gitmedi olunur. Hepsine gitmeye kalksak da iş yapamayız, zaman yetmez” diye konuştu.

“Okul yapımı için yeni arsalar üretmeye çalışıyoruz”

Arnavutköy’de ki okul sorununa dikkat çeken Kasım Fikret Dayıoğlu, “Arnavutköy nüfus olarak hızlı büyüyen bir ilçemiz. Her sene artan 10 bin kişiden bini öğrenci olsa bunlara yeni derslik yapmak gerek. Birde önceki senelerden eksikliklerimiz var. Burada yapılması planlanan 3. Havalimanı Yenişehir gibi projeler var bunlarda yapıldığında nüfus 1 milyona yaklaşacak. Asıl o zaman büyük sorun ortaya çıkacak ve bu mevcut yapımızla eğitimde çok daha geride kalacağız. Bu olmaması için şimdiden önlemimizi almamız lazım. Bu nedenle şu an yoğunlaştığımız hususlardan bir tanesi bu. Okul yapımı için yeni arsalar üretmeye çalışıyoruz. Arnavutköy’ü gezdiğinizde arsa çok ama burası su havzasında olduğu için sorunsuz arsaları temin etmek lazım. 180 dönüm bir yer bulduk ama burada da bazı sorunlar çıktı sonuç bekliyoruz. Eğitim dışında hastanemiz, sanayi bölgelerimiz ve esnaflarımız bunlara yeni alanlar kurmak gerekiyor. Ama mevcut enerji alt yapısıyla bunları çözmek mümkün değil. Buradaki alt yapıyı güçlendirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Arnavutköy’de kayıt altına alınan 7000 Suriyeli vatandaş var”

Arnavutköy’de yaşayan Suriyeli vatandaşlarla ilgili bir soru üzerine “Arnavutköy’de kayıt altına alınan 7000 Suriyeli vatandaş var. Bunların içinde durumu iyi olanlarda var durumu kötü olanlarda var. Durumu kötü olanlara yardımlar yapılıyor. Kendi vatandaşımıza nasıl yardım yapıyorsak onlara da aynı şekilde yardımlar yapıyoruz. Devletin imkanları dışında Suriyeli iş adamlarının da desteği oluyor. Çocukları için müsait olan bir okulumuzda öğleden sonraları dersler veriliyor. 250 civarı öğrenci buralarda eğitim görüyor” diyerek Suriyeli vatandaşların çocuklarına eğitim verildiğini ifade etti.

“Öğretmen evi ve rehberlik araştırma merkezi”

Hadımköy’de ki askeri arazileri ve lojmanları ile ilgili de açıklama yapan Kaymakam Dayıoğlu, “Arnavutköy’de eski askeri arazileri çok büyük bir alanı kapsıyor. TSK’da şuanda yeni bir konsept peşinde. Asker sayısını azaltıp imkan ve kabiliyetleri teknolojiyle birleştirmek istiyor. Çok fazla askerdense nitelikli profesyonel orduya geçiş hedefleniyor. Ama buna rağmen arsalarını vermekte imtina ediyorlar. Benden önce Hürrem Bey zamanında da istenmiş yerler var olumsuz cevap gelmiş. Bunlar hazinenin yerleri ama sonuçta TSK’ya tahsis edilmiş. Onlarda kendileri kullanmak istiyor ve bu düşüncelerinden vazgeçmeyince yapacak çok fazla bir şey yok. Bazı yerlerde verdikleri arsalarda var ama şuan buradaki araziler için olumsuz cevap veriliyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu atıl binalarını ve lojmanlarını istedik. Mesela burada öğretmen evi de yok ve bu büyük eksiklik. Bunu çözmek için resmi olarak öğretmen evi için ve rehberlik araştırma merkezi için yer istedim. Şu an yazılarımız Milli Eğitim Bakanlığı vasıtasıyla Genel Kurmaya gitti. Ama verirler vermezler bilmiyorum, takibini yapıyoruz.”

“Resmi plaka geldiğinde o taksicilerin içinde yer almalarını sağlamalıyız”

Arnavutköy’deki ticari taksi eksikliğinin büyük sorun olduğunu ifade eden Dayıoğlu” İstanbul’da plaka sayısı sınırlandırılmış vaziyette. Taksi plakası çok büyük bir rant vasıtası haline gelmiş. Bu hoş bir olay değil. Buradaki taksi problemiyle ilgili daha önceden de ben geldikten sonrada yazılar var. Türkiye’nin değişik yerlerinde ayrı plaka verme olayı da var. Onları da örnek gösterdik. Ama taksi plakalarının arttırılması gerektiği için maalesef olumlu cevap alamıyoruz. Biz burada bu bir ihtiyaç olduğu için çok fazla boğmuyoruz. Öyle tahmin ediyorum ki havaalanı ile birlikte bu taksi olayı otomatik olarak olacak. Ama bu işi yapanların konumlarını muhafaza etmek suretiyle resmi plaka geldiğinde o taksicilerin içinde yer almalarını sağlamalıyız. Bunun içinde onların konumlarını muhafaza etmek ve bunu belgelendirmeleri gerekiyor” dedi.

“UKM kararları dışında İBB ayrı bir belge vermiş”

Boğazköy’de mahalle içinden geçen hafriyat kamyonlarına müdahale edilmediğini belirten Dayıoğlu, “Kamyonlar esas güzergah Kemerburgaz olmasına rağmen Boğazköy’e giriyorlar. Yolu 20 25 km kısaltıyorlar ama müteahhit firmadan diğer yoldan gidiyormuş gibi para alıyorlar. UKM kararları dışında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ayrı bir belge vermiş. İnşaat malzemesi taşıyan araçların şehir içine girmesi serbest. O belgeyle giriyorlar bu yüzden polis müdahale yapamıyor. Dur dediğiniz 300 400 kamyon trafiği kapatıyorlar. Büyükşehir belediyesinin alternatif bir yol çalışması var. Bu yol bittiğinde bu sorun çözülecek” ifadesini kullandı.

Arif Sapmaz / Arnavutkoyhaberleri.com