İstanbul Tokatlılar Platformu (İSTKOP) Silivri Öğretmenevi’nde bir kahvaltı programı düzenleyerek bir araya geldi. Şişli Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Osman Korkmaz, Sinema Oyuncusu ve Yapımcı Erol Koçan, İlke Tv Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Aybakan, Sanatçı Ayşegül Pınar, TÜMTOKKON Yönetim Kurulu Üyeleri başta olmak üzere; iş ve siyaset dünyasından birçok isim programa katıldı.
“Bizi yıllarca birileri hep kullandı. Buna bir son vermek zorundayız”
İSTKOP Başkanı Ekonomist-Dış Ticaret Uzmanı Yusuf Uzun, bütün STK’ların üzerinde bir güç birliği sağlamak amacında olduklarını belirterek şu ifadelere yer verdi: “İstanbul ve Trakya’da yaşayan Tokatlıları; siyasi ve ticari olarak en iyi şekilde temsil edilebildikleri bir noktaya taşıma gayretindeyiz. İstanbul’da yaşayan Tokatlıların nüfusu herkesçe bilinmektedir.81 il arasında bu bölgeye göç etmede maalesef şampiyon olmuş durumdayız. Tüm bu çoğunluğa rağmen, İstanbul ve Trakya’da kendi içimizden doğan insanları onure etmek, onlarla bir olmak ve hep birlikte başarılı yarınlara gitmek zorundayız. Tokatlıları Türkiye’nin merkezinde temsil etmek en büyük amacımızdır. Birbirimize destek olursak hem siyasi hem de ticari olarak çok daha etkin ve söz sahibi olacağımız kesindir. Biz Tokatlılar, birbirimizi çok daha iyi anlar ve dertlerimizle hemhal oluruz kanaatindeyim. İSTKOP çatısı herkesi kucaklayan bir yapıdır. İstanbul’da en büyük nüfus çoğunluğuna sahip olduğumuz halde, 3.bölgede Harun Karaca haricinde bir başka vekil çıkaramamamız son derece acıdır. Birileri her ne kadar, Tokat sevdası adı altında yapılar kursa da; bunların başka sevdaların peşinde gittiklerini ve Tokat adını, Tokatlıları sadece bir çoğunluk olarak kendi çıkarları için kullandıkları aşikardır. Tüm bu yanlışları düzeltmek için, İSTKOP çatışı altında toplananlar, bu sahte temsil oyunlarını bozma amacında hızla toplanmaktadır. Tokatlılar, hiç bir partiye ihtiyaç duymadan kendi vekillerini kendi çıkaracak güç ve cesarete sahip durumdadır. Şu an Tokatlılar, dışlanan, susturulan, horlanan ve makam, mevki olarak en kenarlara layık görülen bir duruma düşürülmüştür. 15 Temmuz sürecinde herkes gördü. Bir tane Tokatlı bu vatana ihanet etmemiştir. Bizi yıllarca birileri hep kullandı. Buna bir son vermek zorundayız. Zor durumlarda Tokatlıları hep kullananlar, seçimlerde nedense Tokatlıları listelere yazmada hiçte samimi olmadılar. Yoğun nüfusumuza rağmen, bir Trabzon veya Rize kadar burada temsil hakkı alamadık. Gücü elinde bulundurmak isteyen bazı hemşerilerimiz, sadece kendi boruları ötsün diye bizleri kalabalıklar arasında sadece kullandılar. Güç kazandılar ve bu gücü kendi çıkarları için, kendi yumaklarını büyütmek için kullandılar. Tokatlıları artık kimse kullanmasın” diye konuştu.
“İlişkilerimiz düzeldiği taktirde ihracatımızın tekrar artacağı inancındayım”
İSTKOP Başkanı Ekonomist-Dış Ticaret Uzmanı Yusuf Uzun ekonomiye ve dış siyasete de değinerek, “Ortadoğu’daki yangın bizleri de derinden üzmektedir. 2014 yılında Türkiye dış ticaret hacminde yakalamış olduğu çıkışı maalesef koruyamamıştır. 2014’ten sonra uyguladığımız yanlış dış politikalardan dolayı sonraki yıllarda olumlu bir ekonomik tablo yakalayamadık. Bunun derin acısını şu anda tüm bireyler olarak hepimiz hissetmiş durumdayız. Özellikle 2015 yılında dış ticaretimiz ciddi biçimde azaldı. 2014 yılında 157 milyar olan ihracatımız, 2015 yılında 143 milyar dolara düştü. Geçen yılda yine düşüşle devam ederek 142 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleşti. 2017 yılı için konulan hedef ise 155 milyar dolardır. Birçok firma bu durumdan olumsuz etkilenmiş olup, öz kaynakları ve ödenmiş sermayesi olan firmalar sıfır karla 2017 yılı hesabı yapmaktadır. Umut ediyorum ki, Suriye’deki bu yangın en kısa sürede sona erer. Irak kendi huzur ve güven ortamına kavuşur. Irak, Suriye, Mısır, Tunus ve Libya başta olmak üzere bu bölge ülkeleriyle tekrar normalleşmesini beklediğim dış politik ilişkilerimiz düzeldiği taktirde ihracatımızın tekrar ciddi manada artacağı inancındayım. Bizim ülkemizi ayakta tutan 200 milyar dolarlık bir ihracat, ülkemizde tekrar ekonomik bir canlılığı sağlayacaktır. 2013 yılına kadar Angola’da dahi “Türk” dediğinizde önünüzde eğilen insanlar vardı. Ortadoğu’da, Afrika’da, Balkan ülkelerinde ve Türki Cumhuriyetleri’nde durum aynıydı. Oysa bugün, özelliklede Ortadoğu ülkelerinde Türkiye aleyhtarlığı yüzde 50 artmış durumdadır. Bunun nedenini, nasılını ve niçinini kendimize sormak durumundayız. Biz nerde hata yaptık, bizi seven insanları nasıl kırdık ve dış ticaret hacminde şahlanan ülkemiz neden bugün bu sıkıntılara düştü diye kendimize sormalıyız. Bu ülkelere bugün seyahat etmede zorlanmakta ve can güvenliği riski altında girmek durumundayız” diyerek dış siyasette daha dikkatli olmamız gerektiğini ifade etti.