Ana Sayfa ARNAVUTKÖY, MANŞET 15 Temmuz 2017

Faruk Duman; Milletimiz kaos ortamı ve ayrıştırma istemiyor

İnşaat Mühendisi Faruk Duman ile FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimi hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. Faruk Duman 15 Temmuz hain darbe girişimini lanetleyerek tarihten örnekler verdi. Duman, “Milletimiz kaos ortamı ve ayrıştırma politikaları istemiyor, Dolayısıyla sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi milletimiz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet yanlısıdır” dedi.

Ülkemizde yapılan darbelerden bahseder misiniz?
Çok partili sistem ile ülkemizde 1960 yılında başlayan darbe tarihi askerin bir fiil silahlar ile meydanlara inmesi veya muhtıralar şekilde gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. 1971 yılında ve 28 Şubat sürecindeki muhtıralar ile iktidar değişimi sağlanmıştır. 1960 ve 1980 darbeleri ile askeriye içindeki cuntacılar da amaçlarına ulaşmıştır. Bunların dışında darbe tanımına bakıldığında gezi parkı eylemlerinde de iktidarı devirmeye çalışan azınlık bir grubun yaptıkları da darbe girişimidir. Son 15 yıllık sürece bakıldığında 2007 yılındaki e-muhtıra, gezi parkı olayları, 15 Temmuz darbe girişimi hükümetin vakur duruşu ve özellikle 15 Temmuz’da halkın dirayetiyle bu üç darbe girişimi püskürtülmüştür.

Darbeler halk tarafından kabul görür mü?
Kesinlikle kabul görmüyor. Çünkü darbeler ülkenin siyasi ve ekonomik olarak zayıflamasına yol açıyor. Bu nedenle vatandaşlar tarafından asla kabul görmez. Ayrıca her darbe sonrası demokratik şekilde gerçekleştirilen seçimlerde cuntacılara gereken cevabı milletimiz vermiştir.

Halktan darbe isteyen ve ayrışan bir kesim var mıdır?
Görüşü ne olursa olsun sonuçta sivil yönetime yapılan (demokratik seçimler hariç) her müdahale vatandaşımızda takdir görmez. 1960 darbesi ile siyasetten uzaklaştırılmaya çalışılan halk, özellikle sol bir kesimi legallikten illegalliğe itmiştir. Dolayısıyla darbeler her zaman halkı ayrıştırmaya götürmüştür.

Darbeci kesim neye dayanarak darbe yapmaya karar veriyor. Bu bir otorite olabilir mi?
Genelde ekonomik, sosyal ve terör odaklı bahaneleri oluyor. Ülkemizde ordunun egemen olduğu seçilmemiş, ikinci hatta 1981 anayasasıyla oluşturulan bazı devlet kurumları ile üçüncü yönetim tabakaları meydana getirilmiştir. Anayasa Mahkemesi gibi. Ak Parti öncesi ve Ak Parti’nin ilk dönemlerinde MGK toplantılarında genelkurmay başkanı ile başbakanın protokol derecesi eşdeğerdi. Çünkü yan yana oturuyorlardı. Bu da dolaylı olarak sivil yönetime eşdeğer bir otoritenin yansımasıydı. Ak Parti döneminde değişen protokol kuralları ile genelkurmay başkanının yeri değiştirildi. 16 Nisan’da yapılan referandum ile sistem değişikliğine gidilerek sivil otorite olan milli irade tezahür olmuştur. Tek otorite milletin kararıdır.

Yapılan darbe girişimleri ve darbelerin ülke ekonomisine artıları eksileri var mıdır?
Bütüne bakıldığında eksilerden ibarettir. Gerçekleşen darbeler neticesinde ülkemiz sadece ekonomik olarak değil siyasi olarak da dünyada büyük ölçüde yalıtılmıştır. Bu da ülkemizin ilerlemesine engel olmuştur. 1960 darbesinin hemen akabinde ülkemiz ilk defa IMF’den borçlanmıştır. Sonrasında bu borçlanma giderek artmıştır, Ta ki 2002 yılında yönetime gelen sivil otorite olan AK Parti IMF’ye olan borçlarımızı bitirip ülkemizi IMF’ye borç verecek duruma getirmiştir.

Ülkemizde ilerleyen süreçlerde darbe girişimi olur mu?
15 Temmuz’da meydanlara inen farklı görüşe  sahip milletimiz darbeye karşı tek vücut olmuştur. Kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” diyen darbeciler 15 Temmuz’da ülkemizde sulh ve sivil otorite isteyen vatandaşlarımızı keza milletin vergisi ile alınan silahları doğrultarak 250 vatanseverimizi şehit etmiştir. Binlerce vatansever insanımız ise gazi olmuştur. Vatandaşlarımız daha önceki yaşanan darbelerden dolayı çekilen sıkıntıları bilmektedir. Bu yüzden 15 Temmuz hain darbe girişimi olduğu gece genci yaşlısı sokaklara inerek darbeye karşı tek vücut olmuştur. Bundan sonra darbe girişimlerinin başarılı olacağını zannetmiyorum. Çünkü az öncede belirttiğim gibi darbe girişimleri ve darbeler ülkeyi siyasal, sosyal ve ekonomik yönden zayıflatmaktadır. Vatandaşlarımız bunun bilincindedir.

15 Temmuz gecesinden biraz bahseder misiniz?
Milletimiz 1960 darbesini gördü, 1971 darbesini gördü, 28 Şubat’ı gördü. Ülkemiz, geçmişten bugüne demokratikleşme yolunda büyük adımlar attı. Türkiye Cumhuriyeti’ni ve kurumlarını canı pahasına koruyan yüce milletimiz, her türlü övgü ve takdiri ziyadesiyle hak ediyor. Türkiye’de bu gelişmeden rahatsız olan, ülkemizin gelişmesini, demokratikleşmesini engellemeye çalışan bir grup, aarbe yapma teşebbüsünde bulundu. Bu ülkeyi seven, kendisini bu ülkeye adamış birçok gencimiz ve bu milletin bütün fertleri, bu girişime fırsat vermedi. Bu uğurda canlarını veren şehitlerimize milletçe minnettarız ve o kahramanlarımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Hiçbir darbe, hiçbir kalkışma asla meşru değildir ve hiçbir şekilde savunulamaz. Milletimizin iradesine ve demokrasimize kasteden bu girişim karşılıksız kalmayacaktır.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Milletimiz kaos ortamı ve ayrıştırma politikalarını istemiyor, dolayısıyla sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi milletimiz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet yanlısıdır. Buradaki tek millet olgusunu açmak isterim, biliyorsunuz millet halkların toplamıdır. Yani Türkü, Kürdü, Lazı, Rumu, Çerkezi kısacası Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşları tek milleti oluşturur. Burada şuna da değinmeden geçemeyeceğim 15 Temmuz hain darbe girişiminin olduğu gece beni en çok duygulandıran olay, kurtuluş savaşında cepheden cepheye koşan vatansever ninelerimizin evlatları olan kadınlarımız kundaktaki çocuğunu alarak ya da bebek arabasındaki çocukları ile sokağa çıkmışlardır. Bu çok önemlidir, Çünkü anneler çocuklarını tehlikeli ortamlardan uzaklaştırmak isterler. Kadınlar burada da bize güven ortamının vatan olduğunu göstermiştir.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Uyarı! Suç teşkil eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tasarım | Enba